Ottawa'nın tam merkezi Byward Market. Avrupa kentlerini andıran, yaz kış hareketli, cıvıl cıvıl bir yer burası. Aklınıza gelebilecek her şeyi arayıp bulabileceğiniz dükkanların yanı sıra restoranlar, kafeler ve barlar var dört bir yanda.
Byward Market'te gezerken Tea Store isimli bir mekan çıkıyor karşıma. Çay kültürünün çoğunlukla Asyalı göçmenlerin evlerinde kapalı kaldığı bu Kuzey Amerika kentinde, üstelik böylesine soğuk bir havada (bugün hava durumu bültenleri -17 santigrat dereceyi işaret ediyor) karşıma çıkan bu sevimli kafe içimi ısıtıyor.
İçeri girince yeşil ve turuncunun hakim olduğu bir atmosfer ile karşılaşıyorum. Burası sunduğu ürünler kadar zevkli iç dekorasyonuyla da kentteki diğer kafelerden hemen ayrılıyor. Bu ülkede kahve içmek veya yalnızca biraz soluklanmak için girdiğim hemen her mekanın, Türkiye'de şehirler arası yolculuklarda otobüslerin durakladıkları ve çayların şirketten olduğu, florasanın beyaz ışığı altında yitip gitmiş dinlenme tesislerinin soğukluğunu taşıdığını belirtmeliyim...
Gerçi çoğu insan zamanla alışıyor bu duruma. Bir zaman sonra kahvenizi içerken oturduğunuz alabildiğine rahatsız sandalyenin ve uyduruk masanın varlığını unutuyorsunuz. Veya benim gibi şehri inatla adımlıyor, gizli kalmış sıra dışı mekanların izini sürüyor, buldukça da çocuklar gibi seviniyorsunuz.
Tea Store'a girince sağ tarafta kalan duvar hemen dikkatimi çekiyor. En az yüz çeşit çayın cam kavanozlarda sergilendiği raflar insanı alıp hızlıca bir dünya turuna çıkarıyor. Burada müşteriler kavanozları tek tek açıp içlerindeki çayların yaydığı kokuları içlerine çekebilir ve hangisini içmek istediklerine böylece karar verebilirler.
Ben tamamen bilinçsiz bir şekilde, iç güdülerimin de yardımıyla Panda #1 isimli Çin çayını seçiyorum. İçimi kolay, yumuşacık ve çok güzel kokular yayan bir çay bu. Korkarım buraya her gelişimde farklı bir çay deneme oyununa başlamak kaçınılmaz olacak!
Uzatmayalım. Mutluyum soğuk Ottawa'da Tea Store'u bulduğum için.
Özgün - 4 Mart 2013
Yorumlar
Yorum Gönder